Sürdürülebilirliğin Tarihi
Tesis Yöneticileri için Sürdürülebilirlik çok önemlidir. Çünkü sürdürülebilirliğin 3 bileşeni doğrudan tesisler ile bağlantılıdır. Dolayısı ile çevresel, sosyal ve ekonomik olarak tesislerin yönetiminin sağlanması için tesis yöneticilerinin sürdürülebilirlik olgusunun geçmişini ve bu zamana kadar olan yolculuğunu bilmesi gerekir. Tesis yöneticileri sürdürülebilirlik ile tesislerin gezegene etkisini sınırlandıracak, toplum içinde refahını arttırıcak ve aynı zamanda ekonomik olarak da fayda sağlayacak bir yönetim sergileme fırsatı bulabilir.
1713 – Sürdürülebilirlik Kavramı İlk Defa Ortaya Atılıyor.
Sürdürülebilirlik kavramını ilk defa Alman muhasebecisi ve maden işletmecisi Hans Carl Von Carlowitz ormancılık sektörü için çıkardığı kitabında ilk defa kullanmıştır. Saksonya Eyaletinde madenlerde kullanılan kerestelerin temini için orman alanlarında büyük tahribatlar yaratıldığını fark eden Carlowitz yaptığı bilimsel araştırmalar sonucunu “Sylvicultura Oeconomica” adlı kitabında açıklamıştı. Kitap kereste hasadından fidanların yetiştirilmesine, toğrağın ağaç için uygun bir şekilde hazırlanmasından tohum ve fidanların bakımlarına kadar süren kapsamlı çalışması sayesinde sürdürülebilirlik ilkelerinin ismiyle özdeşleşmesini sağlamıştır.
1972 – UNEP Kuruluyor.
Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı Stockholm’de düzenlenerek çevre sorunları gündeme taşınmış ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı yani UNEP ( (United Nations Environment Programme) kurulmuştur. Konferans ile birlikte sınırsız büyümenin imkansızlığı sosyoekonomik yapıları ve gelişme düzeyleri farklı olan birçok ülke çevre konusunda ilk defa bir araya gelmiş ve küresel gündeme taşınmıştır. Aynı dönemde ayrıca Roma Kulübü kurulmuş ve Büyümenin Sınırları adlı rapor yayınlamıştır.
1980 – WCS Belgeseli Yayınlanıyor.
Sürdürülebilirlik ve kalkınma kavramları ilk defa Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) genel kurulunda bir araya getirilmiş ve Dünya Koruma Stratejisi (WCS) belgeselinde yayınlanmıştır.
1987 – Brundtland Raporu Yayınlanıyor.
Sürdürülebilir Kalkınma teriminin popüler olması ve tanımın belirginleşmesi Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun (WCED) Brundtland Raporu içeriğinde yer alan Ortak Geleceğimiz Raporu ile gerçekleşmiştir. Rapor adını dönemin Norveç Başkanı Gro Harlem Brundtland ‘dan almış olup sosyal eşitlik, ekonomik büyüme ve çevre sorunları arasındaki bağlantılar ifade edilmiştir.
1990 – İnsani Gelişme Raporu İlk Defa Yayınlanıyor.
Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) kavramının açıklayamadığı boyutların masaya yatırıldığı İnsani Gelişme Raporu Birleşmiş Milletler Kalkınma Raporunda (UNDP) ilk defa yayınlanmıştır. Daha sonra ise her yıl yine Birleşmiş Milletler tarafından düzenli olarak yayınlanmaktadır.
1992 – UNCED Düzenleniyor ve UNFCCC oluşturuluyor.
Rio De Jenerio ‘da Yeryüzü Zirvesi olarak bilinen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı (UNCED) düzenlenmiştir. Konferans sonrası Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (UNCBD) ve küresel ısınmaya yönelik hükümetler arası imzalanan ilk çevre sözleşmesi olan, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) oluşturulmuştur.
1994 – UNFCC Yürürlüğe Giriyor.
Birleşimiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) yürürlüğe girdi. Bu sözleşme, insan kaynaklı oluşan çevresel kirliliklerin iklim üzerinde tehlikeli etkileri olduğunu kabul ederek atmosferdeki sera gazı oranlarını düşürmeyi ve bu sera gazlarının olumsuz etkilerinin en aza indirilerek belirli bir seviyede tutmayı amaçlamıştır.
1995 – COP1 Dünenleniyor.
İlk defa Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı COP1 (Conference of the Parties – COP) Almanya’nın Berlin kentinde düzenlendi. Daha sonra her yıl farklı ülkenin ev sahipliğinde en son 190 ülkeden 40.000 kişi katılımcı ile yapılmaya devam etmektedir. 2024 yılında COP29 Ekim ayında Azerbaycan’ın Bakü şehrinde düzenlenecektir.
1997 – GRI Oluşturuluyor.
ABD Çevresel Sorumlu Ekonomiler Koalisyonu ve Tellus Enstitüsü tarafından BM Çevre Programı desteğiyle oluşturulan GRI (Global Reporting Initiative) yani, şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG – Environmental, Social, Governance) performanslarını değerlendirmek ve raporlamak için uluslararası kabul görmüş Sürdürülebilirlik Raporlama standardını oluşturulmuştur. GRI’nin temel amacı, küresel ölçekte sürdürülebilirlik raporlama uygulamalarını standartlaştırmak ve şirketlerin bu konudaki çabalarını desteklemektir.
1997 – Kyoto Protokolü İmzalanıyor.
İklim değişikliği konusunda ilk defa Japonya’nın Kyoto şehrinde, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yönelik uluslararası tek sözleşme olan Kyoto Protokolü imzalanmıştır. Kyoto Protokolü ülkelerin atmosfere saldıkları karbon miktarını 1990 yılındaki düzeylere düşürmelerini gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda protokolü imzalayan ülkeler, karbondioksit ve sera etkisine neden olan diğer beş gazın salımını azaltmaya veya bunu yapamıyorlarsa karbon ticareti yoluyla haklarını arttırmaya söz vermişlerdir. 1997 yılında imzalanan Kyoto Protokolü 160 ülkenin imzası ile 2005 yılında yürürlüğe girmiş ve 2020 yılında sona ermiştir.
1999 – DJSI Kuruluyor.
Dünya çapında küresel ölçekte yatırım yapılan sürdürülebilirlik endeksi olan Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi (DJSI) kurulmuştur. DJSI, yatırım kriterlerine sürdürülebilirlik ilkesini ilk küresel boyutta entegre eden endekstir. Dünya genelinde 300’den fazla şirket düzenli olarak belirlenen kriterler doğrultusunda incelenmektedir. DJSI, şirketlerin sosyal, çevresel ve ekonomik boyutlarını yaptıkları sürdürülebilirlik projelerini baz alarak hisse performanslarını takip etmektedir. Bu kapsamda DJSI, etik değerler, finansman ve yönetim politikaları, çevresel ve sosyal performansları, risk yönetimleri, iklim değişikliği önlemleri, tedarik zincirleri, şeffaflıkları, insan ve çalışan hakları gibi kriterleri esas almaktadır.
2000 – Binyıl Kalkınma Hedefleri Açıklanıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından, New York’ta düzenlenen Bin Yıl Zirvesi (Millenium Summit) sonrasında uluslararası kalkınmaya katkıda bulunmayı amaçlayan Bin Yıl Kalkınma Hedefleri (Millenium Devolopment Goals) açıklanmıştır. Bu kapsamda toplam 193 ülke ve 23 uluslararası şirket bu hedeflerin gerçekleştirilmesi doğrultusunda yardım etmek için söz vermiştir. Bin Yıl Kalkınma hedeflerinin süresi 2015 yılında tamamlanmıştır. Sonraki yıl Bin Yıl Kalkınma hedeflerine ilaveler yapılarak 2030 yılına kadar ulaşılması için Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) belirlenmiştir.
2003 – CDP Raporlaması Başlıyor.
İlk Karbon Saydamlık Projesi CDP (Carbon Disclosure Project) gönüllü raporlaması yapılmıştır. CDP büyük şirketlerin karbon salınımları hakkında onlardan bilgi toplamak ve bu bilgilerin sonuçlarını paylaşmak için 2000 yılında İngiltere’de kurulan uluslararası bir organizasyondur. CDP’nin, Su Güvenliği, Ormansızlaşma, Tedarik Zinciri ve Şehirler olmak üzere 4 farklı değerlendirme programı bulunmaktadır.
2009 – SSEI Kuruluyor.
Birleşmiş Milletler (BM) destekli bir girişim olan Sürdürülebilir Borsalar Girişimi (SSEI Sustainable Stock Exchanges Initiative) kurularak, borsaların yatırımcılar, düzenleyiciler ve şirketler ile işbirliği sağlayarak çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (yönetişim) konularında şeffaflığın ve performansın arttırılmasına sürdürülebilirlik yatırımlarının gelişmesine katkı sağlamak amacıyla çalışmaya başlamıştır. Bugün toplam 134 borsa üyesi ile 122 farklı borsada kayıtlı halka açık 64.403 şirket veri tabanında bulunmaktadır.
2013 – IIRC Raporlama Çerçevesi Yayınlanıyor.
Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi tarafından (IIRC – International Integrated Reporting Council) Aralık ayında, Uluslararası Entegre Raporlama (ER) Çerçevesi yayınlanmıştır. IIRC düzenleyici kurumlar, yatırımcılar, şirketler, standart belirleme otoriteleri, muhasebe uzmanları ve STK’lar tarafından kurulmuş küresel bir koalisyondur. Bu koalisyon, kurumsal raporlama sürecinin gelişiminde bir sonraki adımın değer yaratma hakkında iletişim kurmak olduğu görüşüne sahiptir. Uluslararası Çerçevesi bu ihtiyacı karşılamak ve geleceğe yönelik bir temel oluşturmak için geliştirilmiştir.
2014 – BIST Sürdürülebilirlik Endeksi Kuruluyor.
Türkiye’de Borsa İstanbul’da yer alan şirketleri halka açık verilerini baz alarak Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) boyutlarındaki performanslarına ilişkin değerlendirme yapmak amacıyla Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi kurulmuştur. Bu kapsamda Borsa İstanbul’da payları işlem gören şirketlerin arasından sürdürülebilirlik performansı yüksek olanlar bir araya getirilerek sıralanmakta ve karşılaştırma yapılmaktadır.
2015 – Paris İklim Anlaşması Kabul Ediliyor.
Uzun süren müzakereler sonucunca Aralık ayında Paris’te gerçekleştirilen 21. Taraflar Konferansında (COP), iklim krizinin önüne geçmek amacıyla 197 ülkenin ortak hareketi ile Paris İklim Anlaşması metni kabul edilerek 2016 Kasım ayında yürürlüğe girmiştir. Paris İklim Anlaşması, temel olarak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne dayanmaktadır ve Kyoto Protokolü’nün sona erme tarihi olan 2020 sonrası iklim değişikliği rejimini düzenlemeyi amaçlamaktadır. Paris İklim Anlaşması, iklim krizinin önüne geçmek için küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmak, mümkünse 1,5 derecenin altında tutmayı amaçlar.
2015 – SKA Açıklanıyor.
Birleşmiş Milletler, Binyıl Kalkınma Hedeflerinin yürürlülüğünün sonlanması ile birlikte yerine Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını (SKA) 2015 yılı Eylül ayında açıklamıştır. 2030 yılına kadar aşırı yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizliği ve adaletsizliği sona erdirmek olmak üzere 3 önemli işi başarmak için hayata geçirilmesi planlanan 17 amaç, daha mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir gezegenin oluşması için gerekli olan temel başlıklar ve insanların karşı karşıya kaldığı sorunlar olarak sıralanmıştır.
2018 – SASB Raporlama Standartları Yayınlanıyor.
İlk sektorel sürdürülebilirlik raporlama standardı, Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulunun (SASB – Sustainability Accounting Standards Board) tarafından yayınlanmıştır. Çevresel sürdürülebilirlik ile ilgili genel beyanlarının yanı sıra sektör bazlı göstergelerin raporlanmasını koşul olarak sunmaktadır. SASB’a göre sürdürülebilirlik, şirketin uzun vadede değer yaratma yeteneğini sürdüren veya arttıran kurumsal faaliyetleri ifade etmektedir. Bu kapsamda sürdürülebilirliğin, Çevre, Sosyal Sermaye, İnsan Sermayesi, İş Modeli ve Yenilik, Liderlik ve Yönetim olmak üzere 5 boyu altında düzenlenmiştir. Her sektör için ayrı bir raporlama rehberi bulunmaktadır. SASB 2011 yılında Jean Rogers tarafından sürdürülebilirlik muhasebesi standartları geliştirmek için kurulmuş, kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. SASB en son 2023 aralığında güncel versiyonu yayınlandı.
2018 – NFRD Düzenleniyor.
AB’de belirli şartları sağlayan büyük şirketlerin, 2018’den itibaren çevresel, sosyal ve yönetişimsel faaliyetlerine ilişkin bazı bilgileri kamuoyuyla paylaşması zorunluluğu çıktı. Firmaların çevreyi koruma çabalarını, çalışanlarına karşı davranışlarını, insan haklarına aykırı hareket etmemelerini, yolsuzlukla mücadelerini ve şirket yönetim kurullarında eşit temsiliyete yer vermelerini içeren beş temel konuyu kapsayan bildiriler Finansal Olmayan Raporlama Yönergesi (Non-Financial Reporting Directive–NFRD) kuralları ile düzenlenmektedir. NFRD, AB’de 28 üye ülkenin tamamında uygulanmaktadır. NFRD kapsamına girebilmesi için AB düzenlemelerine tabi piyasada işlem gören menkul kıymetlere sahip büyük “kamu yararına çalışan kuruluşlar” borsaya kote şirketler, kredi kuruluşları, bankalar, sigorta şirketleri ve ulusal makamlar tarafından kamu yararına çalışan kuruluşlar olarak belirlenen diğer şirketler olmak üzere AB genelinde yaklaşık 11.700 büyük şirket ve grup dahildir.
2020 – ISSB Kuruluyor.
Uluslararası raporlama standartlarını tek bir çatı altında toplamak üzere (ISSB – the International Sustainability Standards Board) Uluslararası Raporlama Standardı Kurulu kurulmuştur. ISSB şirketlerin yeşil aklama yapmasının önüne geçmek amacıyla sürdürülebilirlik raporlamasına standartlar getirmiştir. Her ne kadar Kurul 2020 yılında kurulmuş olsada raporlama standardı 2023 yılının haziran ayında yayınlanmıştır. Böylece şirketlerin sürdürülebilirlik raporlama standartları oluşturularak şirketlerin oluşturduğu raporlar aynı dili konuşacak, ölçülebilir ve karşılaştırılabilir olacak.
2021 – CSRD Yürürlüğe Giriyor.
Avrupa komisyonu tarafından 2021 yılının Nisan ayında kabul edilerek, Avrupa Birliğinde yer alan büyük şirketler ve grupların sürdürülebilirlik performansı hakkında daha şeffaf olmalarını sağlamak amacıyla, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD – Corporate Sustainability Reporting Directive) 5 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girdi. 2024 yılında borsada işlem gören şirketler için yürürlüğe girecek olan CSDR, Avrupa Birliği’nin oldukça kapsamlı ve spesifik yükümlülükler sağlayacak bir şekilde sürdürülebilirlik politikalarının ana parçalarından birini oluşturuyor. Bu nedenle, çoğu şirketin CSRD’ye uyum sağlamak için büyük bir çaba göstermesi gerekiyor. Yıllık AB’de 40 milyon euro ciroyu aşan, bilançosu 20 milyon euro ve üzerinde olan, 250’den fazla çalışana sahip şirketler için CSRD raporlaması zorunludur. Ayrıca, AB’de 150 milyon Euro’dan fazla net ciro elde eden ve AB’de yan kuruluşu veya şubesi bulunan AB dışı şirketler de sürdürülebilirlik raporlama yükümlülüklerine tabi olacaktır. CSRD raporlaması, 2024 yılında NFRD kapsamında olan şirketler, 2025 yılında büyük şirketler, 2026 yılında borsada işlem gören KOBİ’ler, 2028 yılında ise AB üyesi olmayan şirketler için zorunluluk olacaktır.
2023 – BM New York’ta Buluşuyor.
Birleşmiş Milletler New York’ta 18-22 Eylül 2023 tarihleri arasında İnsanlığın Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yolundaki karnesi incelendi. Gıda fiyatlarının yükselmesi ile birlikte, ülkelerin taahhütlerine rağmen 2022 yılı itibarı ile 1,2 milyar insan yoksulluk için yaşıyor ve hatta 2025 yılından beri görülmemiş açlık seviyelerinde. Cinsiyet eşitliğindeki yasal boşlukları ve ayırımcılık açıklarının kapatmak için 286 yıl daha gerekecek. 2030 yılında 84 milyon çocuk, eğitime yatırım yapılmaması sebebiyle okulsuz kalacak ve öğrenme kayıpları yaşanacak. Yaklaşık 300 milyon çocuk ise okuma yazma bilmeyecek. Kuresel ısınmayı 1,5 derecede tutma penceresi kapanıyor. İklim krizinden kaçınmak ve iklim adaletini sağlamak için çok az zamanımız kaldı. Karbondioksit seviyesi 2 milyon yılın en üst düzeyine ulaştı. Tüm bunlara rağmen şimdi ve birlikte hareket edilirse, yoksulluk, eşitlik, kadın, gıda ve enerjide umut olabilir.
2023 – TSRS Yayınlanıyor.
KGK yani Kamu Gözetimi kurumu, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarının (TSRS) uluslararası dayanağı olarak Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Vakfı (IFRS) bünyesinde oluşturulan Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) tarafından yayımlanan uluslararası standartları benimseme kararı almıştır. İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik risklerini belirleme, finansal analizler yapma, mevcut risk yönetimi süreçlerini değerlendirme, uyum stratejileri geliştirme amacıyla, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından 29 Aralık 2023 tarihinde Resmi Gazete’de TSRS – Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standardı yayınlanmıştır. TSRS Sürdürülebilirlik Raporlaması, işletmelere sürdürülebilirlik odaklı stratejilerini belirleme ve bu stratejileri iş süreçlerine entegre etme konusunda rehberlik eder, böylece gelecekte daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir iş yapma yolunda önemli bir adım oluşturur. ISSB tarafından yayımlanmış olan hâlihazırda iki Standart bulunmaktadır. Mevzuatımıza kazandırılmış hâliyle TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler’in amacı;
bir işletmenin -genel amaçlı finansal raporların asli kullanıcıları açısından işletmeye kaynak sağlama kararı verirken faydalı olacak- sürdürülebilirlikle ilgili risklerine ve fırsatlarına ilişkin bilgileri açıklamasını zorunlu kılmaktır. TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar’ın amacı ise söz konusu kullanıcıların iklimle ilgili risk ve fırsatlara ilişkin bilgileri açıklamasını sağlamaktır.